Zonguldak’ta boşanmak istediği için oğluyla başka eve taşınan eşi Gülten Yankın’ı av tüfeğiyle öldüren Emrah Yankın hakkında hazırlanan iddianamede eşe karşı kasten öldürme suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.

Edinilen bilgiye göre 29 yaşındaki Emrah Yankın, 2012 yılında Gülten Yankın ile dünyaevine girdi. 2019 yılında Bursa’dan Zonguldak’a taşınan çift, arasında iddiaya göre geçimsizlik başladı. Gülten Yankın, eşinden boşanmak istediğini söyleyerek 7 yaşındaki oğluyla ayrı eve taşındı. Eşinin kendisini aldattığından şüphelenen Emrah Yankın, av tüfeğiyle eşinin yaşadığı eve gitti. Yakın mesafeden ateş ettiği eşi Gülten Yankın olay yerinde hayatını kaybetti. Katil zanlısı koca ise kaçtığı köy evinde polis ekiplerince yakalandı.

Olay sonrası tutuklanan ve önceki günlerde hakim karşısına çıkan Emrah Yankın, mahkemede eşini korkutmak için ateş ettiğini söyledi. Önceki ifadelerinde “eşimi öldürmeyi 3 aydır düşünüyordum” diyen Yankın, mahkemede bu ifadesini “kendimi öldürmeyi düşünüyordum” şeklinde değiştirdi.

Araç kiralayıp, eşini öldürmeye gitmiş

Olay sonrası ifadesinde eşinin kendisini aldattığından şüphelenen ancak buna dair herhangi bir bilgisinin olmadığını anlatan cinayet zanlısı, bu şüphe nedeniyle uzun zamandır psikolojisinin bozuk olduğunu söyledi. Emrah Yankın, olay günü araç kiralayarak sahilde oturan, eşini öldürme isteğinden vazgeçmeye çalıştığını sonrasında da yiyecek ve giyecek verdiğini ikinci kez sahile gittiğinde ise köydeki tüfeği alarak eşine gözdağı vermeye karar verdiğini söyledi.

Zili çalıp eşi Gülten Yankın’ın çıkmasını beklediğini eşini görünce de gözdağı vermek için ateş ettiğini söyleyen Yankın hakkında eşi tasarlayarak kasten öldürme suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Tehdit suçlamasıyla da yargılanan Yankın’ın tutukluluk halinin devamına karar verilirken duruşma da ileri bir tarihe ertelendi.

Öldürülen Gülten Yankın’ın ailesi ise sanığın evine bakmadığını, eşi üzerinden kredi çektiğini bu nedenle de kızlarının boşanma kararı aldığını söyledi. Aile, sanığın suçunu hafifletmek için böyle bir iddiada bulunduğunu öne sürdü. Sanığın psikiyatri servisinde tedavi gördüğünün ortaya çıkmasının ardından cezai ehliyet için alınan raporda sanığın akıl hastası olmadığı tespit edildi.